15 Temmuz 2009 Çarşamba

Rö-Rönesans Şöleni



"..ılımlı bir tanımla.. Yunan ve Roma'nın dilini, edebiyatını, öğretilerini ve eski değerlerini keşfetme, yorumlama ve yayma hareketi.."

"insan dehası.. insan aklının benzersiz ve olağanüstü yeteneği.."

Öyle bir eğlence hayal ediyorum ki.. Öyle bir şölen hayal ediyorum ki.. 

Bu defa mekanımız Amsterdam.. Günümüzün skolastik modernizminin köklerine darbe vurabileceğimiz; insanı, felsefeyi, edebiyatı, sinemayı, tiyatroyu, resmi, müziği, mimariyi, dili, hayatı ve gündeliği muazzam bir coşku ve hoşgörüyle kucaklama özgürlüğüne sahip olabileceğimiz bu mekanda dünyanın özgür ruhlarını bir araya getireceğiz yeniden.. 



Amsterdam'ın büyük ve uzun camlı kurabiye apartmanlarındaki dairelerden birinde kendini kendi dünyasına gömmüş modern insanı ayinlerle dirilteceğiz.. Ve tam da o küllerin arasından yeniden aydınlatılmış, yeniden doğmuş ve yeniden yaşama bağlanmış bir insanı doğuracağız.. Tüm incelikleri ve (t)aşkın yaşam sevinciyle.. Tüm umutsuzlukları dağıtan bir umut şöleni..!

Efendim, şimdi öncelikle mekanın az çok neye benzeyecini anlatmaya çalışacağım.. Yine etraflı bir resim arama sürecinden sonra aklımdakileri elimden geldiğince resimlerle yansıtmaya çalışacağım.. Mekanın tüm duvarları ve tavanları Botticelli, Michelangelo, Vinci, Raphael eserleriyle boyalı olacak.. Yeni insanın arılığını ve nihai başarısı olan sosyal/zihinsel çıplaklığını en güzel bir şekilde Rönesans ressamlarının yansıtabileceğini düşünüyorum..



Mekanın aydınlatması şamdanlar ve şamdanlı avizelerle yapılacak.. Bu yüzden aklımdaki yarı karanlık ambiyansı yaratma imkanı olacak.. Mobilyalarda da ahşap, mermer ve camın ahenkli bir bileşimiyle antik ve modernin sentezi bir düzenleme yapılacak.. Bu defa örtülerde sırma işlemesi, saten, İtalyan tülü, Hollanda kadifesi ve imitasyon kürk kullanılacak.. Şömine ve tabii ki yine Verrocchio, Donatello ve Michelangelo eseri heykel veya büstler de salonda yer alacak.. Bunlar haliyle reprodüksiyonlar olacak.

 

 

İran halılarını ve sedirlerini de unutmamak lazım tabii ki.. Sedir demişken elbette zeminde leopar desenli geniş ve büyük yer minderleri de davetlilerin oturacakları yerler arasında olacak.. 

   

   

Yine aklınızda belirli bir anı canlandırmak istediğim için ve bu da benim hayalimdeki bir şölen olduğu için şarkımızı da "Riders On The Storm" olarak tasavvur etmenizi talep ediyorum..

Muazzam bir sofradan ve yine alabildiğine meyve dolu bir masadan söz ediyorum.. Her mutfaktan dilediğiniz her şeyi bulabileceksiniz.. Ve tabii ki malum yer Amsterdam olunca ortamın "esrar"ına nargileler de eşlik edecek.. Olabildiğince çok kültürlü, renkli ve çeşitli bir ortam olmasında fayda olacağını müşahede ediyorum bu yüzden..

  

  

Sonuçta her daim "ortamı güzelleştiren insandır" ilkemize dayanarak katılımcılardan da söz etmekte yarar var.. Bir kere Uschi Obermaier'i istiyorum orada.. Grace Slick'i de.. Roger Waters'ı da.. Maynard James Keenan'ı da.. Natalia Avelon'u da.. Tabii ki hayallerini gerçekleştirdiğimizi bilmesini istediğim Jack Slavin'ı da.. Onlar rö-rönesans akımının temellerini nasıl attıklarını anlatacaklar bize.. Bu tekrar yeniden doğuşun kıvılcımlarını nasıl büyüttüğümüzü anlatacağız onlara biz de.. Karakterlerimiz yine düş, bilinç, düzenleme, biçim verme, kusursuzluk, yaratma ve arılık konusunda biraz Apollon; kaos, doğanın kutsaması, esrime, içgüdü, sezgi, duyumsallık, taşma, şaşaa ve yıkıcılık konusunda biraz Dionysos olacaklar.. Sanatsal üretimin gizil yeti ve gayretlerini tümüyle taşıyabilen ve ifa zamanı geldiğinde de olabildiğine yaratıcı ve yıkıcı olacak kadar özgür bireyler.. Ressamın tuvaliyle sevişmesi, çılgınca, esrik bir şekilde, sıçrayarak, gülerek, saçarak, dağıtarak boyasını tuvale yedirmesi gibi.. Bir kanat boyu kadar özgür bireyler..

  

  

Yaratacağız çünkü biz o gece.. "Yeni insanı" müjdeleyeceğiz.. Umutsuz, yalnız, kaybetmiş, sınırlanmış, yılmış, bitap, bilinçsiz, sefil post-modern insanı kollarından tutup yeniden boyayacağız o gün.. Onu yeniden doğuracağız.. Onu engelleyen tüm o duvarları bir bir ve deliler gibi kahkahalar atarak yerle bir edeceğiz..!

Hiç yorum yok: