"Sınırlı her düzlem uzatılabilir, her sınır keyfidir.."
İnsan aklının evrenin “sonsuz” olması fikrini veya 1/3’ün sonucundaki sonsuzluğu algılayamaması veya tanımlayamaması çok enteresan bir konudur.. Örneğin malum Pi sayısı.. 3, 14159 26535 89793 23846 26433 83279 50288 41971 69399 37510 58209 74944 5923.. Bu ilk 65 basamağa kadarlık ondalık açılımdır ve uzar gider, maalesef hala da tam bir sonuç yoktur.. Ne kadar tuhaf, değil mi..? Sonsuzluk veya sonluluk fikri değil aslında tuhaf olan.. Sonsuzluk fikriyle başa çıkmak için bir sınır çizme ve netlik bulma inadımız.. Hala Pi sayısını netleştirmeye çalışan bir grup matematikçinin olması..?
İnsan aklını öyle bir hale getirdik ki.. Öyle inanıyorum, sonsuzluğu kavrayabilme kapasitesi, tıpkı kullanılmayan organların doğal seçimle düşmesi, işlevselliğini yitirmesi gibi insan aklından sökülüp alındı.. Bildiklerimiz hep sonlulukla sınırlı kaldı, her şeyin bir alanı, çevresi, hacmi vardı çünkü.. O yüzden artık hiçbir insan "sonsuzluk" fikri için algısında yer bulamayacak hale geldi.. En geleneksel karşı çıkış da “Vardır, illa ki bir sonu..” biçimindedir.. Ancak o sondan sonra neyin başladığını sormak istemem bile.. Düşün, sonu belirleyen bir düzlem var, peki onun ardında, o düzlemi delip geçmek istesen nereye gidersin..?
Hatırlarsanız çocukken “en büyük sayı nedir?” diye düşünürdük ve tam da o zaman ilk kez sonsuzlukla yüzleşmiştik.. Öyle bir sayı olsaydı, hemen ona 1 ekleyip daha büyüğünü bulabileceğimizle eğlenirdik..
Yok, yok işte.. Anla artık.. Zamanın da, mekanın da, sayının da sonu yok.. Neden illa bir sonu olmalı ki..? Neden bir şeylerin sonunun olmayabileceğini idrak edemiyorsun ki..? Neden hep sınır çiziyorsun ya da..? Neden sonsuzlukta başın dönüyor..?
Yine de keşke “sonsuzluğu” algılayabilseydik.. Sonsuz haliyle, sonsuzluk tanımlarını aklımızda sonluluk kavramını bildiğimiz gibi bilebilseydik..
Belki de sırrı ordadır.. Belki de sonsuzluk algılanamayandır.. ∞
"Evrenin sınır şartı, hiçbir sınır bulunmamasıdır.."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder