31 Temmuz 2009 Cuma

Mavihastalık

“I close my eyes just to look at you
Taken by the seamless vision
I close my eyes,
Ignore the smoke,
Ignore the smoke

Call it aftermath, she's turning blue
Such a lovely color for you
Call it aftermath, she's turning blue
While I just sit and stare at you..”

Bugünlerde maviyle pek bir haşır neşirim.. Nereye gitsem mavi görüyorum.. Kimi tanısam mavi.. Işıklar mavi.. Deniz mavi.. Gökyüzü mavi.. Masa örtüleri, perdeler, hepsi mavi..

Maviye bakıyorum.. O da bana.. Böyle bir derinliğe bakmaya çabalıyormuşsunuz gibi.. Arkası belirsiz, tanımsız, sınırsız bir sükunet var diplerde.. Sana her şeyin yoluna gireceğini söyler gibi.. Biz istersek her şey mümkün der gibi.. İçinde olduğun, ama olduğunu bilemediğin bir zaman diliminde masmavi.. Biliyorum, değişecek her şey.. İstediğimiz her şeyi getirecek mavi.. Tüm o hayalleri, tüm o beklentileri, tüm o umudu yeniden verecek mavi..

Mavi derin, mavi anlamlı, mavi vakur, mavi sabırlı..

Mavi hayat dolu.. Gülüyor.. Parlak ve keskin bakışlarla.. Hayat veriyor.. Enerji veriyor.. Besliyor.. Büyütüyor..

Maviye yaslanıyorum.. Mavi de bana.. Hem de yılın en güzel zamanlarından birinde..

Hiç yorum yok: