30 Temmuz 2009 Perşembe

Yılana Sarıl



Gerçekten çok enteresan bir haberle karşınızdayım.. Geçenlerde gazete okurken vakti zamanında çırılçıplak denize girmesiyle sansasyon malzemesi olan bir kızın ölümü üzerine yazanları okudum.. Sonra videosunu izledim haberin.. Polisle kız arasında geçen diyalog çok hoşuma gitti.. Dünyanın çeşitli yerlerinde insanlar herhangi bir sıkıntı yaşamadan çırılçıplak denize girerken bu kıza yapıştırılmayan yafta kalmamış meğersem..


Öncelikle diyalog:

P: Neden çırılçıplak denize giriyorsun? (Soru aslında başlı başına manasız.. Bu böyle hani aldatılan kadının 'O kızla orada ne yapıyordunuz?' sorusu gibi.. Her şey ortadayken yanıt veremez olma durumu peşler normalde ama, kız yine de polis, otorite, bir yanıt vermek gerekir, deyip vermiş yanıtını..)

K: Siz üstünüzdeki elbiseler olmadan insan değil misiniz..? Bir insanın elbiselerin çıkarması bu kadar mı sorun olur..? Siz normal düşünemiyorsunuz.. Ben özgürüm..


Aslında yanıt beni gayet tatmin etti.. Bir başkaldırı biçiminde algılamadım nedense.. Doğal bir hak olarak gördüm daha çok ve kimseyi rahatsız etmediği sürece (gerçek bir rahatsızlıktan söz ediyorum, görsel vb. değil) bu isteğini yerine getirebilir.. Artı bu başlı başına bir cesarettir.. Zaten kişi bir şeyleri göze almıştır böyle bir ülkede bunu yaparak.. Sen bir de gidip tutukluyorsun utanmadan..

Jim Morrison'ın sahneden indirilmesi geldi aklıma.. Otorite hep iş başında.. Kamu düzeninin korunması.. Çok çıplaksınız, bu kamunun düzenini bozuyor, bari bikini giyseydiniz, kamu düzeni sağlanmış olurdu.. Hakkınızda çevreyi rahatsız ettiğiniz için tutanak tutacağım.. Hayır, bir kere çevre nasıl rahatsız olur..? Rahatsız oldum, çünkü.. İşte bu kısmını merak ediyorum.. Biri bana anlatsın, bir insanın kimseye karışmadan çıplak bir şekilde denize girmesi başka bir insanı nasıl rahatsız edebilir..?

İşin en komik tarafı, halkımın yaftaları.. Halihazırda bekliyorlar böyle.. Ahlak çöküntüsüdür, alkol kötülüklerin anasıdır, babasıdır, dümdüz gidiyor elemanlar..


“Allah biz günahkar kullarını affetsin. Ölüm herkese gelecek fakat günah içinde ölmek kötü.”

“Özgürlüğü sarhoş olup nara atmak sanan çok kişi var bu ülkede. Çok üzücü. Allah akıl vermiş sana, bilinç vermiş, sen bu bilinci ve aklı yok etmeye, beynini uyuşturmaya çalışıyorsun. Nasıl bi iştir hala anlayamadım. Sigarayla uğraşacaklarına içkiyle mücadele edilmeli. Çünkü toplumsal suçların asıl sebebi içki.”

“Amaçsız, başıboş, avare yaşantının sonucu. Kendisini motive edememiş, içkilerde mutluluk arayan, yarınlardan beklentisi olmayan başıbozuk, sansasyonel kişilikler. . . Başka nasıl bir sonuç beklenirdi ki?”

“3 günlük dünya işte, neydim, ne oluyorum, ne olacağım diyene kadar alır ruhunu bedeninden. o yüzden elden geldiğince doğru ve güzel yaşanmalı. ALLAH günahlarını ve günahlarımızı affetsin. Ailesine de sabırlar versin, ne diyelim.”


Dün üzerine düşündüğümüz bir konu daha vardı.. O da şu meşhur sigara yasağıyla ilgili.. Şu ünlü tabelayı görmeyen kalmamıştır herhalde..

Şimdi burada sorumuz.. Fotoğraf olarak 62 milyonluk olanı buldum.. 62 veya 69.. Bu rakamı belirleyen kıstas nedir, onu tartışıyorduk.. Yani aslında sorduk sadece, anlam veremedik.. Hadi yuvarlayınca çok anlaşılıyor, bir organın keyfi olduğu.. Tamam 2 koy, 4 koy, 9 koy ki böyle üzerine düşünülmüş gibi görünsün.. Ancak mesela bir tane yakayım, desen ve içip bitirsen içtiğin o sigara çevreye 69 milyonluk bir zarar mı veriyor..?

Bilene sormak lazım..

Hiç yorum yok: